7 Ocak 2012 Cumartesi

IŞIKTAN VAZGEÇ, YÜRÜ KARANLIĞA

Kallavi miktarda tümörle başlar bu hikaye ve hemen yanındaki evrende işleyen sizin hikayeniz.
Çok dert edilecek bir tümör değil bu başrol oyuncumuz, portakalın kilosu kadar.
Ancak washington olanının tadından yenmez, eheh şaka lan şaka yak bir sigara başlıyorum.


Bu bahsettiğim tümör bazen şarap şişesinin dibindeki sona vurmuş tortudadır,
Sigaranın filtresindeki sona gelişin çaresizliğidir
Kibritin kül olup elvada demesi kadar hayalidir
Arada ibneleşir; arkadaşına verdiğin borç olur, hani ihtiyacım var der ve aslında gider burjuva yerlerde portaklı soyulmuş ördek yer ya işte o ördeğin sana lanetidir bu tümör.
Yılbaşı sonrası gelen çaktığın matematik sınavıdır, logaritmanın sonsuz sayılı üssüdür.

Ciddileşirsek
Annenin yüreğiyle dürtülen gözyaşıdır, belki o an sikinde olmaz ama yatağına girdiğinde annene duyduğun üzüntü ve sevginin karmasıdır bu hastalık. kıskanmıyo imajı verdiğin sevgilin başka biriyle takılmasının içe atılması sonucu büyür, ayrılık sonrası gazı alır ve zihnindeki yerini parseller. sol lobun arkasında sotelenir ama bulamazsın, yok edemezsin piçikoyu. arada dostça yaklaşır sana; öldürmez, sadece süründürür. etkisi karla karışık psikolojik baskıdır.

Haha, biraz beyin sikişi olmakla beraber taşşak geçiyomuşum gibi olacak ama kar'ın doluya çevirip canına acıtacak hale gelmesidir. bir nevi zorunluluklardan kaçamamaktır. ufaktan açıklarsak başkalarına göre yapman gereken şeylere bir bulut dersek, oğlan dönencesinden gelen asi davranışlar bulutunu seçersen yağar bu kar. olması gerekenler bulutunun bekçileri vardır. bu karlı fırtına onların işidir. yok etmek isterler kişiliğini, utanırlar belki senden.
Buna bir arkadaş kazığı
veya
anneniz babanızgilin bir orospuçocuğu bulup sizle kıyaslamasıdır, ofsaytla gol atıp sizi kaleye tıkması diyebilirsiniz.
aslında biraz daha yüksek doz verirsem size; sevgilinizin kar yağışına dayanamayarak soğuğa pes etmesidir. oturacak daha sıcak bir kucak bulmasıdır. kucakta oturmakla yetinmemesidir. insanoğlu asla yetinmez zaten amınakoyim.

İçki gözüyle özet geçersek beyaz şarap gibidir zihin tümörü.. sen farketmeden çökertir seni. süreç bariz bir şekilde gelişir;
ilk önce hayali bir dünya görünümü yansıtır yorgan altı saatlerine. sonra gece yatağında kurduğun hayallerin gerçek olmayacağını söyler sana: siklemez bir dille. ilk başta kabullenmezsin. yine hayali bir tümöre, hayallerini yıktığı için küfredersin, ardından öldürmek istersin. bir bakmışsın tek hayal dünyanda bulabilmişsin onu. ilk pompalıyla alnını ortasına gömersin kurşunu. sadece hayali dünyanda öldürdüğünü görünce kim kimi sikmiş anlarsın. yaşadığın acı karesiyle çarpılıp, üssüyle beraber götüne girmiştir.
bir bakmışsın 45lik plak başa sarmış, joplin reyiz çalmakta
tümör ise ilk şarkıyı söylüyor sana;
şarap şişesinin dibindeki sona vurmuş tortu olmuş yeniden
sigaranın filtresindeki sona gelişin çaresizliği olmuş ardından
ve bu hikayenin başındaki tüm aşamaları kaydetmiş
seni yıktıkça gücüne güç katmış kendini yenilemiş...

Bu olay 5-6 kere başına geldiğinde ise direnmekten vazgeçersin. aylarca buz gibi havaya dayanmışsındır. kar yağan yalan dünyaya inat kar topu ile karşılık vermişken yarı yoldan dönersin.
üşümüşsündür
isyan edersin soğuğa
mecalin üç kelimeye dayanır, ateşini yolla bana dersin.

Ateş yollayamam kardeşim ben sana, iki çöp kibritim kaldı. birer sigara yakabiliriz ancak.
koyalım sohbeti hemen ardından
sok şunu kafana
dönme sikik bir tümör için istediğin, hayal ettiğin şeylerden.
beynindeki hücrelere tembih et yapmasınlar geri vites
yağan kar'a inat kardan adama havuç sok sen
başkasının kucağında ısınan sevgiliye ufo kıvamında ateşini yolla, kor alevler içinde yansın sonra.
oysaki sen 500 puanlık ygs sistemine tam puanlık bir kroşeyle cevap ver.
ağlayan annenede öğret bu üzüntülerin hepsi tümörün oyunu.
öğret herkese gülmeyi
dişlerini göstererek yapmacık olanından değil,
sigarayı yaktığında çıkan dumanla gülmeyi öğret.
o yola çıkarken sıkı giyin
seni öptüğünde güç vericek bir sevgiliyle başla
kayıp yere kapaklandığında el uzatacak arkadaşlarla
sana güvenen insanlarla beraber savaş
baktın ki olmuyor
zor günlerin gitmeye niyeti yok, çek dertlerin altına bir sandalye
Öğren onlarla yaşamayı


Diren ve efsane ol!


Bir kibrit yak, ver dertlerin eline bir sigara.
Sen de anlat ona acil çıkış kapısındaki ışığa koşmamayı
İnadına karanlığa koşmayı öğret
Karanlıktan düştüğünü anlat
Yaralarını göster
Güven bana sen söylemeden o siktir olup gider.


Yeni yılınızda ne gülüşünüz ne sevginiz son bulsun
Turkcell'in bücürlerinin dediği gibi her tümörün karşısına dikilecek sonsuz kibrit var.
J.Joplin reyiz sizle bu gece
iyi geceler ulan iyi geceler.








çArşı kansere kArşı,
kAhrolsun tümörler, tümöre gerivites yApAn hücreler.









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder