5 Kasım 2011 Cumartesi

Papatya falları ve sönmeyen ateş

Ve gözlerini kapayınca yaratılmıştı bu dünya..
Arzı alaya kadar yaratması tek sigaraya bakardı, mekanın tanrısı sensen o dünyayı yaratmak için yedi güne gerek yoktu.
Bi kere olsun güzelliklerden kaçmıştı gerçekleri gösteriyordu ayna kıvamında dünya, açmaya üşensem gözlerimi ve kaldırmaya gücüm yetse göz kapaklarımı kurtulacaktım bu dünyadan. lakin yetmiyordu gücüm artık olanı biteni izlemek zorundaydım. kurgu bendeydi ama geceden kalanlar öyle içime oturmuş ki pollyanna filmi çekmek için ışık yetersizdi.
Yaptığın, yapamadığın, arkadan gelenler, gelipte vuranlar. önden voleler, ve hissetmediğin dakikalarda ağır sözler.
Zamanında aşık olduğun mahalle ablası da vardı. artık sevdiğinden çok abla olduğuna inanmıştı. bir zamanlar hayalini kurduğun kadın şimdi tavsiyeler veriyordu.
- seni kurtaracak kimse yok
+ redkit var
- redkit hayırsız, mama istedi diye rintintine tekmeye koydu
+ hayır ya olamaz, o zaman daltonları kim öldürecek
- sen!
+ ama dört kişi değiller
- olsun sen zaten hep en güçlü olmak istemez misin? tanıdım seni çocuk inkar etme..

haklıydı o abla, sanki yıllardır tanıyor gibiydi beni. hem de son sözü öyle anlatmıştı ki beni kimselere söyleyemediğim kendime sakladığım mevzuyu zamk gibi yapıştırmıştı içime. beni tanıdığın yer dünyaydı, dünya ise onun yanında olsa olsa bir mahalleydi.
güçlü olmak istiyordum, kimseye saygı duymak istemiyordum. felaketimden şaştığım an kıyametler kopsun istiyordum. o da bunu biliyordu, alamadığım telefon ve bir gün tabanı patlayacak ayakkabıdan çok semt aşkının falso verdiği ayarlar koyuyordu bana. evet o kız haklıydı nereden biliyordu nerden anlamıştı ayıkmadım ama ilk sevgilim olduğunda ve o kimse elini tuttuğum ilk gün girmişti dünyaya. magmanın ateşini yolladı bana, biz kov alevler içinde beklerken o daha da sokuldu bana..

- olsun diyorum sana
+ sigara
- olur

yaktıktan sonra sigarayı;

- bazen hissettikleri dil kabul etmez
+ haklısın, etse de ben söylemem zaten
- ya bütün o söylediklerin
+ söylemek istediklerim onlar sadece
- çok mu zekisin
+ sorunluyum
- bence sorunun ne sende biliyorsun
+ hangi biri ? hisler ansiklopedisine ters gelen bir çok sorunum var
- sevgililerine ütopik siluetler biçiyorsun

bunu da anlamıştı, bilmişti pis kaşar. haklıydı gece kime iyi geceler öpücüğü koyduysam onun gibi olmasını bekliyordum insanın, insanların. olmayınca ise tüm gün papatya fallarına tav oluyordum. sormak nedense çok sıkıcı geliyordu. aslında sıkıcı değilde tek cevaplı geliyordu. çok yüzsüzdüm gece bunu düşünmüştüm, ve insanlar hayır diyemiyordu. biliyorlardı beni 'hayır' deseler çok asabi olacaktım veya duymak istemedikleri sözler söyleyecektim.
ya da duralım orda ben onlara iki laf söyleyip kevaşe durumuna sokmamayım diye bana tek kelime söylemiyorlardı.
papatya falları da tutmayınca geceyi bekliyordum, yatmadan bir sigara. ardından artık mutluyum, gecenin gülüşüne her geçen gün daha da aşık oluyordum. o yalan dünyada hiç bir sevgilinin davranmadığı kadar iyiydi bana karşı. her gece bıraktığım iyi geceler öpücüğünün izini sonra ki geceye kadar saklardı. söylesenize bana allah aşkına kaç sevgili, kaç sevilen veya seven bunu yaptı size ? kaç papatya falında her yaprak başına seviyor, seviyor, seviyor diyebildiniz ? gece öyleydi bana hep seviyor çıkıyordu. ama sıkıntılı o mahalle aşkım vardı. nerden çıktı nerden geldi bilmiyorum ama bu gece bana çok ters gelmişti. bütün aforizman kitapları okumuştu, konuşurken adeta bir klavuzla konuşuyor gibiydim.
- ya bir gün gece de yüz vermezse sana ?
+ papatya fallarına inanırım
- o fal da sevdiğin kız seviyor çıkmıştı
+ ya o da seviyorsa ? olamaz mı ?
- ee peki, niye yıllar önce bıraktı ve sen başkasına abone olunca döndü
+ tamam ama geceyle bir tutma
- gecenin bir önemi yok zaten, sorduğum şu o gün gece pas vermedi sana.
+ ee ( kem küm )
- ya dünya dedikleri mahallede de ters giderse işler

cevapsız kalmıştım, deli gibi hissediyordum kendimi. geceleri bir karakter yaratmıştım ve buna ciddi ciddi inanıyordum. buna redkit, wolwerine, spider, beşiktaş diyebilirsiniz hatta ve hatta mat2 hocası diyelim. kim olursa olsun bana mutluluk veriyordu.
uyandım, tek kalemle geceyi sildim. üzülmedim, buna şaşmamak imkansızdı. en boktan sevişlerden sonra ki ayrılıklar bile üzerdi adamı. icabında hasetinden çatladırdı sonra ki günler. ego girer işin içine ve elbet japon edilecek o kız başkasıyla çıkınca bir değersiz hissederdin kendini. ama çok sevdiğim ve beni çok seven geceye hiç üzülmemiştim. hikayenin sonuna geldiğimi farkediyordum, birazdan bitecekti her şey. o dünyada kurtaracak tek şey bir papatyaydı. cebimde bir paket sigara vardı, bir de 4 çöp kibrit. biraz da bozukluk kalmıştı. yolu dert etmedim şarapçı dayının yarım kalan şarabına tav olmuştum bozukluklarla. bir de papatyalar bulunan bir yer bulmuştum.
seviyo, sevmiyo, seviyo, sevmiyo, seviyo, sevmiyo.... ve seviyo!
sormuştum beni seviyor musun diye ?
hayır dedi
o gün bıraktım papatya fallarına inanmayı
bir sigara çıktı cebimden büzülmüş
ben yakmadan o abla uzattı ateşi
afilli bir çakmağı vardı
gücüm, mecalim yoktu yaktım
kafamı kaldırdığım da yoktu
şimdi gelsin o yıllar önce sevdiğim mahalle kızı
diğeri de gelsin hani o ilk elini tuttuğum
ilk maça gittiğim sevgilim de gelsin
ilk desinler bana '' tek dileğim buydu, birini bırakmak kolay ama ya bırakılmak kolay sanmıştın sen ''
ben aldırmayayım
devam edeyim içmeye, şairlere çıkıp bir sarmaşık bulayım
sonra terkedilişimin hatrına bir sigara yakayım
sonra o küçükken aşık olduğum kız gelsin
'' papatya fallarına inan, herkes gibi. o fallar sana inanmıştı sen beceremedin''  desin
ben de güleyim kaba etimle
kendimi terkedilmişler meyhanesine atayım
bir 70'lik söyleyeyim, zaten kabaran veresiyeyi biraz daha yazdırayayım
sonra tam çakırkeyf olmuşken yanıma günlerce beklediğim redkit otursun,
benimde derdim vardı desin,
hayırsız sandığım redkit kalbini kırdığı rintintin için ağlaya dursun
sincap sırtıma çıksın endüstriyel toplumun derdine düşsün
arkadan eski dostlar çalsın, redkit'in tek gözyaşı tetiklesin beni
sikerim böyle işi dedikten sonra ben de ağlayayım
arkadan teselli verenler optik olsun, sırtımı sıvazlayan komşu kızı olsun, sendelediğim anda elimden tutan beşiktaş olsun. ben o serkeş halimle kapı önü sigarasına çıkayım, sevdiğim kız gelsin bir de üstüne. çekinmesin gelsin, herkes vurmuşken otursun karşıma her şey bitti desin,


ağzımı açmadan, dumanı üflerken
'' bu ateş üflemekle sönmez '' desin

saatlerce ağlayayım, eve doğru tabanvay'lanayım. sevecek kimse bulamazsam bir papatya alayım, ya da dur dur o sakladığım parayla bu sefer anneme bir çicek alayım..

o ateşi üfleyerek döndürmeniz, sigaranızın bal olması dileğiyle..

HalukLevent-Kaçış
MabelMatiz-KülHece
Şebo-Sigara

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder